Bir marka kurulduğunda en çok dikkat edilen unsurlardan bir tanesi üründür. Genel olarak firma sahipleri satacakları ürüne değer verirler. Tabi ki ürün, doğal olarak en önemlisidir. Fakat bu ürünleri satmak isteyen kişilerin ortak kaçırdıkları bir nokta var. O da bu ürünün pazarda alıcısı var mı? Ürün hangi noktalarda satılıyor? Fiziksel ya da dijital satış noktalarında ne kadar talep ediliyor? Satış fiyatları nedir? Bu soruların cevabını vermeden, o ürünün satışını yapmak zorlaşacaktır. Talep edilmeyen ürünler markaları sadece yoracaktır. Bu yorgunluk markayı büyütmek yerine küçültmeye götürecektir.
Pazar araştırmasını yapmanın ince püf noktaları ve belirli metrikleri var. İlk yapılması gereken arama motorlarındaki sonuçları süzmek. Bu süzme işlemi gerçekleştikten sonra ürünleri satan markaları hem fiyat üzerinden hem de sunuş biçiminden değerlendirmek. Eğer çevrimiçi pazarlarda bu ürünün ciddi bir satıcısı varsa fiyat ya da hizmet konusunda daha iyi bir tecrübe sunmalısınız ki sattığınız ürün tüketiciyle buluşsun. Rekabeti yüksek olan ürünlerde alım gücünüz yeterli değilse bu ürünü satmamanız daha iyi olacaktır. Ürünün pazardaki yerini kavradıktan sonra doğru pazarlama stratejisini oluşturup reklamlarla desteklemelisiniz.
Eğer pazarda olmayan bir ürünü satışa çıkacaksanız bu kısımda işler biraz daha zorlaşıyor. Öncelikle ürünün ne işe yaradığını tam olarak benimsemelisiniz ve ürüne güvenmelisiniz. Güvenemediğiniz bir ürünü satmanız neredeyse imkansız olacaktır. Ürünü kavradıktan sonra satış kanalınızı belirlemelisiniz (pazar yerleri, kendinize özel e-ticaret sitesi, fiziksel satış noktaları) Satış kanalınızı oluşturduktan sonra hedef kitlesini belirlemeli ve bu hedef kitlenin bulunduğu sosyal mecralarda reklamlar oluşturmalısınız. Dijital reklamlar hakkında detaylı bir bilgi birikiminiz yoksa dijital reklam ajanslarına başvurmalısınız.